Basın açıklamasını okuyan İklim Adaleti Koalisyonu Ekokırım Çalışma Grubu üyesi İlksen Dinçer Baş, “Öngörüldüğü, uyarıldığı, ölçümlendiği, verileri sunulduğu halde, sonucu bilinerek yapılan bu kasıtlı fiiler, ihmal edildi denilerek geçiştirilemez veya örtbas edilemez. Su döngüsü marifetiyle, Fırat Havzası’nın tamamına yayılmasına uzmanlar tarafından kesin gözüyle bakılan bu sınır ötesi doğa tahribatı yani ekolojik yıkım, hava küre, yer küre ve su küreyi, çok ağır ve geniş ölçekte kirletmiş, gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını ellerinden almıştır” diye konuştu.
“HUKUKA GÜVENİYORUZ”
Baş, “Ekokırım suçu günümüzde, dünyanın bildiği, tartıştığı, hem ulusal hem de uluslararası yasalara dahil ettiği bir suçtur. Yaşam alanlarımızı yok eden kişi, kurum, anlayış ve uygulamalara karşı, doğa ve insan türü, bu günkü değerler ve yetersiz hukuki tedbirler düşünüldüğünde savunmasızdır. Bu gün olduğu gibi “kasten işlenmiş suçlar karşısında hiçbir sorumluluk almayan yetkililer” çıkmazından kurtulmak ve tıpkı ekosistemin kendisi gibi bütüncül bir bakış açısıyla, canlı veya cansız, doğayı oluşturan tüm unsurların haklarını korumak için yine hukuka güveniyoruz” ifadelerini kullandı.
KAMU DAVASI TALEP EDİLDİ
İklim Adaleti Koalisyonu’ndan Oruç Karaçık ise, “Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, yöneticileri ve çalışanlarıyla gereken idari önlemleri almayan, denetim yapmayan olaya yol açan izin ve ruhsatları veren kamu görevlilerinin tespit edilmesini, yapılacak soruşturma sonucunda, tespit edilen şüphelilerin atılı suçlardan cezalandırılmaları, şüpheli şirkete verilen tüm izinlerin TCK madde 60 gereğince iptali istemli olarak kamu davası açılmasını talep etmekteyiz” dedi.
Suç duyurusunun içeriği şu şekilde açıklandı:
“1-Çok sayıda insanı öldürme (TCK madde 81, 85/2),
3-Görevi kötüye kullanma (Kamu görevlileri yönünden) (TCK madde 257) 4-Tespit edilecek diğer suçlar Anayasanın 17.maddesi ile güvence altında alınan “yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı”na, 56.maddesinde yer alan “sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı” ile “çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek ödevi”ne dayanarak olayla ilgili etkili soruşturma yapılması, faillerin cezalandırılması için başvuru yapıyoruz.